Dizlerimiz, eklem ve çevresindeki kas, iskelet gruplarıyla çok sayıda işlevli yerine getirmektedir. Diz bölgemiz bağlar ve sinirler gibi çok sayıda fonksiyonun yer aldığı ve aktiviteler için önemli rol üstlenen bir bölgemizdir. Aynı zamanda kas ve kemik gruplarının birleştiği ve uzandığı bir noktadır. Dolayısıyla bacak kas iskelet sistemi açısından diğer her bölge gibi oldukça önemli rollere sahiptir ve yaptığımız faaliyetler için sağlıklı olması belirleyici rol taşır.
Dolayısıyla diz sağlığına dikkat etmeli ve diz problemleri çerçevesinde yakınmalara sahipsek başta fizik tedavi uygulamaları olmak üzere tedavi yöntemlerine başvurmalıyız. Bacak kas iskelet sistemimizde diz problemleri konusu altında çok sayıda rahatsızlıkla karşılaşmak mümkündür.
Kondromalazi Patella hastalığı diz içinde bulunan kıkırdak doku temelli bir hastalıktır. Kondromalazi Patella hastalığında diz kapak kemiğinin içinde bulunan kıkırdak dokuda yumuşama meydana gelir ve bu kıkırdak dokudaki yumuşamaya bağlı olarak dizimizin ön tarafında ağrılı durumlar yaşanır.
Bu ağrılı durumlar da hastaların hayat kalitesini düşürecek boyuta ulaşabilir ve hareket kabiliyetini zayıflatabilir, dolayısıyla aktivitelerde bulunmak hem ağrıyı arttıracak hem de aktivite kabiliyetinde güçlük meydana getirecektir.
Bu durumda kondromalazi patella rahatsızlığa yakalanmış hastaların dizlerin bükülü olduğu durumlarda şikayetlerinin arttığı görülmektedir. Merdiven inip çıkmak gibi aktivitelerde de güçlüklere rastlanmaktadır.
Kondromalazi Patella rahatsızlığı fizik tedavi uygulamalarıyla kontrol altına alınabilir ve komplikasyonlar onarılabilir. Uygulanan fizik tedavi uygulamaları dizimizin ön tarafında bulunan kas gruplarının güçlendirilmesini temel alır.
Çünkü yaptığımız aktiviteler ile oluşan diz çevresindeki etkinin, diz ön tarafında bulunan kas gruplarınca uygulanan etkiye karşılık yeterli tepkiyi geliştirebilmesi hedeflenir. Bu da diz eklemi ve içindeki kıkırdak dokunun yıpranmasını önlemektedir.
Kas iskelet sisteminin önemli role sahip bölgesi diz, çevresinde bursa olarak nitelendirilen içi sıvı dolu yastıkçıklar barındırır. Bursalar ancak iltihap kaynaklı ya da travmalara bağlı zorlanmalar sonucunda meydana gelen ve diz çevresinde
bulunan şişliklerdir. Diz bölgesinde düzenli olarak meydana gelen travma etkileri ve basınç ile bursit oluşumu risk faktörleri açığa çıkmaktadır.
Bursit tedavi uygulamalarında fizik tedavi işlemleri destekli olarak istirahat, bandaj, soğuk uygulama ve lokal enjeksiyon ayrıca hastanın yaşadığı komplikasyon yakınmalarını minimuma indirmek için kortizon içermeyen ağrı kesiciler kullanılmaktadır.
Bacak kas iskelet sisteminde bağlayıcı nokta olma özelliğiyle ciddi öneme sahip diz eklemimiz kireçlenme etkisiyle hasar görebilir. Dizde kireçlenme yaşandığı takdirde özellikle aktivitelerden sonra dizde ağrı meydana gelmesi oldukça normaldir ve bu ağrı istirahat haline geçildiği zaman yavaşça azalarak yok olacaktır.
Ancak kireçlenme belli bir seviyenin üzerinde çıktığı zaman aktivitelerde güçlük, yürüyüşte güçlük ve tutukluk, diz bölgesinde şişlik ve çeşitli şekil bozuklukları ortaya çıkarabilir. Tüm diz eklemi fonksiyonlarında kısıtlamaların meydana gelmesi doğaldır.
Diz kireçlenmesi rahatsızlığı aslında aktivitelerimizde temel rol üstlenen ve çoğu zaman vücudumuzu da taşıyan dizlerimizde çeşitli sebeplerden ötürü meydana gelir. Elbette obezite bunun sebeplerinden biridir çünkü ağırlık arttıkça dize binen stres de artacaktır.
Aynı zamanda yaşlanma, doğrudan dizde zorlanmaya yol açan meslekler, kas zayıflığı, hareketsizlik ve çeşitli zedelenmeler sonucu da oluşabilir.
Diz kireçlenmesinde oluşan komplikasyonları gidermek önceliktir ve bu sebeple fizik tedavi uygulamaları uygulanır ancak ikincil tedavi yöntemi olarak diz kireçlenmesini meydana getiren sebepler çözülmelidir. Örneğin obezite problemi yaşayan bir hastanın kilo kontrolü sağlaması gibi. Dolayısıyla fizik tedavi uygulamaları hayat tarzındaki değişiklikler ve diğer hastalıkların kontrol altına alınmasıyla desteklenmelidir.
Ayak bileği ve ayaklar bacak kas ve iskelet sisteminin en altında bulunan bölümdür. İşlevsellik bakımından oldukça göreve sahip olan ayak bileği ve ayaklar, vücudumuzu taşıması yönüyle çok sayıda önemli fonksiyona sahiptir ve dolayısıyla yaşanan problemlerin daha ciddi hissedildiği kısımdır.
Vücudumuzu taşıma, yürüme, koşma gibi temel faaliyetlerinin yanı sıra hemen hemen her türlü süreçte ayak bileği ve ayaklar aktif bir şekilde kullanılmaktadır. Bacak kas iskelet sistemimizde ayak bileği ve ayak problemleri çeşitli hastalıklarla kendini gösterir.
Ayak tabanında oluşan bir hastalık olan Plantar Fasit, ayak tabanında yer alan zar tabakası kökenli bir rahatsızlıktır. Zar tabakamız ayak tabanında yer alır ve kemikle temas kurduğu noktalar bulunmaktadır, bu alanlar üzerinde çeşitli travmalar sonucu oluşan zorlanmalar sonrası da ortaya Plantar Fasit hastalığı çıkmaktadır.
Plantar Fasit ayak tabanı kökenli olduğundan dolayı da genellikle topuk desteği kullanımıyla birlikte organize edilmiş bir dizi fizik tedavi çalışmasıyla tedavi edilmektedir. Aynı zamanda lokal enjeksiyon uygulamaları da mevcuttur.
Topuk dikeni adından da anlaşılacağı üzere topuk çevresinde ve topuk kemiğinin altında oluşum gösteren kemiksi bir yapıya sahip ve görüntü itibariyle dikeni anımsatan bir hastalık çeşididir. Özellikle aktiviteyle beraber şiddetli ağrıların oluşumuna sebebiyet verebilir ve hayat kalitesini büyük oranda azaltır. Manken hastalığı olarak da bilinen topuk dikeni rahatsızlığı, özellikle ayakkabı tercihlerinin yanlış olmasından kaynaklı olarak gelişim gösterebilir.
Topuk dikeni rahatsızlığının tedavisinde de elbette fizik tedavi uygulamalarına başvurulur ve hastaların topuk dikeni rahatsızlığı yaşayan hastalar için hazırlanmış tabana sahip genellikle topuk destekli ayakkabılar kullanmaları önerilir. Lokal enjeksiyon yöntemlerinin de kullanıldığı topuk dikeni hastalığında en yaygın teknik, lazer ışınlarıyla topuk dikeninin kırılması şeklindedir.
Aşil tendiniti aşil tendon kökenli bir hastalıktır ve aşil tendonundaki yapışma noktasına gelişir. Bu noktada çeşitli sebeplerden ötürü ağrı, şişlik ve hassasiyet gelişmesi sonucunda aşil tendiniti hastalığı meydana gelmiş demektir.
Uzun süreli aktiviteler ve tekrarlayıcı travmalar sonucu oluşma riski artan ve oluştuğu takdirde de bu aktiviteler esnasında ve sonrasında ağrılı durumlar oluşturan aşil tendiniti, hastaların ayak ucunda durmasını zorlaştıran türde bir rahatsızlıktır. FTR programı, kortizon içermeyen ağrı kesiciler, sabitlik eşiğini sağlayacak atel uygulamaları, lokal enjeksiyon ve gerekirse cerrahi uygulamalara başvurulabilir. Fizik tedavi uygulamaları mutlak suretle uygulanmalıdır.
Genelde çocuklarda görülen bir hastalıktır ve aslında hemen hemen her çocukta başlangıç evrelerinde görülür ancak zamanla kendini düzeltir. Kendini düzeltemediği durumlardaysa başta fizik tedavi olmak üzere çeşitli tıbbi yardımların alınması söz konusudur.
Çocukların ayak ucunda veya topuk ekseninde yürümeye çalışmaları bunun ana belirtisini oluşturmaktadır. Doktor kontrolünde ana sebepleri araştırılması ve bunlara çözüm getirilmelidir. Düz taban rahatsızlığı hastanın hayatında çeşitli yakınmalara yol açıyorsa öncelikle germe egzersizleri ve takriben özel tabanlı ayakkabılar, tabanlıklar kullanılması önerilmektedir. İleri seviye durumlarda fizik tedavi uygulamalarını yoğunlaştırmak ve bazen alçı tedavisine başvurmak gerekebilir.
Kalçamız gövde ile bacak arasındaki bağlantı noktası olması neticesiyle, bulunduğu konum üzerinden değerlendirildiğinde bedenimizin önemli parçalarından biridir. Ayrıca işlevsellik bakımından da oldukça kritik görevlere sahiptir. Çünkü kalça eklemimiz yalnızca vücudun desteklenmesinde değil, vücudun hareket kabiliyetinde de ana rolü üstlenir.
Eğilmek, dönmek gibi eylemleriyle vücudumuzun menteşesi olarak nitelendirilebilecek kalça eklemi, vücudumuzun en güçlü eklemlerinden biri olmasına rağmen çeşitli problemler neticesinde sağlığımızın negatif şekilde etkilenmesine sebebiyet verebilir. Bu rahatsızlıklarda ağrılı durumlar, aktivitelerde kısıtlanma gibi çeşitli komplikasyonları beraberinde getirir. Kalça problemleri çok sayıda hastalık içermektedir.
Kalça ve uyluk çevresinde başlayan Trokanterik Bursit rahatsızlığı, ağrı ve yanma şikayeti doğurmaktadır. Bu yakınmalar merdiven çıkma, yürüme, eğilme gibi birtakım aktiviteler neticesinde artış gösterebilir. Uykuda yanlış pozisyonda uyumak dahi Trokanterik Bursit yakınmalarını artıran sebepler arasındadır.
Travmalar, aktivite sonrası oluşan zorlanmalar, kalça bölgesi kasların güçsüz olması, ağır kaldırmak gibi bel zorlayıcı hareketler ve obezite problemiyle kalça eklemine çok fazla stres bindirilmesi Trokanterik Bursit risk faktörlerini artırmaktadır.
Trokanterik Bursit hastalığının en temel tedavi yöntemi fizik tedavi uygulamalarıyla çevre kasların güçlendirilmesidir. Çünkü kalça bölgesindeki kasların güçlenmesi demek risk faktörünü artıran etkenlerin uyguladığı etkiye, yeterli seviyede bir tepki verilebilmesini sağlayacaktır ve bu da yıpranmaların önüne geçecektir. Kas grupları güçlendirilene kadar fizik tedavi dönemlerinde yeterli seviyede istirahat, ağrı kesici ve lokal enjeksiyon uygulamaları da destekleyici olarak başvurulabilecek yöntemler arasındadır.
Romatizma kökenli hastalıklar arasında en sık görüleni osteoartirt yani kireçlenme, yetişkin bireylerde kalça eklemi ağrılarının başlıca nedenleri arasında gösterilmektedir. Hastalığın temeli eklem kıkırdağı dokusunda meydana gelen yumuşamalar ve dokuda bozulmalarla başlar, bu da kemikte ödem ve yeni kemik meydana gelmesiyle devam eder.
Aktivite sonrası artan ve istirahatle sakinleşen ağrılı yakınmalarla kendini gösteren kireçlenme rahatsızlığı, fonksiyon kaybına ve hareketlerde tutukluk oluşmasına da sebebiyet verebilir. İlerleyen dönemlerde şiddetli aktivitelerin yanı sıra çorap giyme, bağcık bağlama, merdiven inip çıkma gibi standart eylemlerde bile zorlanmalar oluşumu normaldir.
Çeşitli görüntüleme yöntemleri ile kesin tanı konulabilen kireçlenme hastalığı, tedavi uygulamaları neticesinde kontrol altına alınabilir ve hastanın hayat kalitesi yeniden yükseltilebilir.
Elbette burada fizik tedavi uygulamaları büyük öneme sahiptir. Öncelikle hastaların hayat tarzında ufak değişiklikler yapması ve yanlış oturma, yanlış pozisyonda uyuma gibi şekilde bozukluklarından kaçınmaları öğretilir. Fizik tedavi uygulamalarıyla da kalça çevresindeki kasların güçlendirilmesi, eklem sağlamlığının artırılması ve hareketlerin iyileştirilmesi hedeflenir.
Aynı zamanda var olan obezite gibi hastalıkların da ayrıca tedavisi yapılarak kalça eklemi ve çevresini etkileyen faktörlerin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Aksi takdirde yapılan tedaviler yeterli verimi göstermeyecek ve hastanın hayat kalitesi günden güne kötüleşecektir. İleri seviye durumlarda ise kalça protezi cerrahi müdahalesi gerekebilir.
Travmatik kırık ve çıkıklar, doğumsal kalça çıkığı problemleri, kireçlenmeye ek olarak Romatoid artrit rahatsızlıkları, kalça bölgesindeki kas problemleri gibi çeşitli diğer kalça problemlerinde de fizik tedavi uygulamalarına başvurulmaktadır.
Bacak kas iskelet sistemimizde kalça temelli problemlerin çözümünde fizik tedavi uygulamaları; egzersizler, ultrason, enfraruj, kısa dalga, lazer, elektrik akımları gibi çeşitli yöntemler içerir.